jenny ( carey mulligan) 16 yaşında,kadınların her yönden gelişimi için olan bir liseye gider. derslerinde çok başarılı olmasının yanı sıra bir orkestrada çello çalmaktadır ve tek hayali oxford da dil ve edebiyat okumaktır. tabi bu durumda üniversiteye gidip istediğini yapma hayali ve katı kuralları olan babasının baskısı da büyüktür.
ancak bütün hayalleri kendinden yaşça oldukça büyük olan david ( peter sarsgaard) ile tanışmasıyla allak bulak olur. david'in jenny'i şık restoranlara, müzayedelere hatta paris'e götürmesiyle jenny hayatındaki önceliklerini sorgulamaya başlar. artık david ve jenny arasında tutkulu bir ilişki başlamıştır ve jenny'nin aklı hiç olmadığı kadar karışıktır. öylesine karışıktır ki david'in ne iş yaptığını umursamaz ve evlenme teklifiyle liseyi bırakma kararı alır.okuldaki hocalarınada dediği gibi ya üniversiteyi bitirip onlar gibi hergün makale okuyacak sıkıcı işler yapacak ve mutsuz olacaktır ya da aşık olduğu adamla evlenip konserlere gidecek, istediği zaman parise romaya gidebilecek ve sadece istediği şeyleri okuyacaktır. ve tabiki okulu bırakır. herzaman kızının eğitiminin önemini vurgulayan, bunun için evde çello çalmasını ve ya fransızca şarkılar söylemesini yasaklayan babası bile david ile evlenmesini kabul etmiştir. çünkü david ile evlenmesi jenny'nin hayatını kurtaracak ve bu yüzden de jenny'nin üniversiteye gitmesine gerek yoktu.
tabiki de filmin sonunu söylemeyeceğim. ben çok beğendim. naif bir aşk hikayesi.. ayrıca sadece 1960ların teması için izlenebilir ve ya birbirinden güzel müzikleri için.. özellikle duffy'nin seslendirdiği smoke without fire şarkısını kesinlikle dinleyin derim. hatta burdan dinleyin: http://fizy.com/#s/13mwrh kısacası iyi filmdir, hoş filmdir.. izleyiniz, izlettiriniz..
1 yorum:
yani gülim yine sonunu söylemeyerek beni sinir ettin,izlerim artık napıyım:D bu arada hergün makale okuyup sıkıcı bi hayata sahip olma konusundaki fikirler beni düşündürdü:( olsun nasıl olsa bize okulu bıraktıracak bi aday yok şuan için:D
Yorum Gönder