Subscribe Twitter Facebook

4 Ağustos 2011 Perşembe

Sonbahar

Sanat filmleri benim için 2'ye ayrılır. Birincisi sıkıntıdan başka hiçbir anlamı olmayan filmler, ikincisi ise beni derinden etkileyen filmler. Sonbahar ise bambaşka yerde. Bir kere herşeyini geçtim. Karadeniz var bu filmde. Hayran olduğum, hatta bayıldığım yaylalar var, eşsiz dağ manzaraları ve tabiki sis var, yağmur var.. Eee bu müthiş doğanın üzerine koymuşlar kanser hastası adamın dramınıtam olmuş. Zaten ben hep derdim bu yaylalar adama yaşam enerjisi de verebilir, intihar nedeni de..


Ben filmi beğendim. Ekşi sözlükteki şu yorumda tam benim hislerime tercüme olmuş, tekrar yazmaya gerek duymadım:
 ''unutulmaz bir film, unutulmaz bir son. yusuf'un sessizliğindeki acı ve inat, ona reva görülenlere duyduğumuz öfke, gürcü kız eka'nın hüznünde saklı olan hayal kırıklıkları, yusuf'un annesinin duru sevgisi, elekten geçirdiği sütü, yemeğini, misir ekmegini pişirdiği kuzinesi, bahçesinde üzerine karlar yağmis hurma ağacı, yaylada karlar altında kurulan çilingir sofrasi, mikail'in enerjisi, iyimserliği altında yatan hayatı böyle kabullenişinin acısı, karadeniz'in kasabalarında denizden batan güneşin kızıl ışığı, köylerinde yol kenarlarında dolmuş bekleyen amcaları, onların tanıdık aksanları, onların bildik sitemleri, o şehirlerin yalnız erkeklerinin ve öteki kadınlarının gidebildiği meyhaneleri, yağmuru, deli karadeniz'in deli dalgalari, onur'un bisikleti, onur'a bu bisikleti yağmurdan, soğuktan, ölümünden hiç kaçmayan yusuf'un götürüşü, ve tabutu ve yusuf'a yakılan ağıt.... hepsinin yükü o kadar ağır ki, hepsinin hüznünde öyle güzel bir şey var ki..''


Ve son olarak elbette o ağlatan ağıt: http://fizy.com/#s/3gq7ch

Bir de unutmadan yazayım; filmin ta en başında Yusuf Artvin'e giderken fonda Hey Gidi Karadeniz çalar ağı ağır.. Nasıl da özletir o yolları.. :(

1 yorum:

Ninatta dedi ki...

ooyyy oyy valla çok özledim şuan burnumda tütüyo, bu film izlenir:V

 
Powered by Blogger